Kaybolmuşum , öyle sanıyorum . İçimi alev alev korku kaplamış , arıyorum birilerini , tanıdık yüzleri kimse yok . Yardım istiyorum yabancı suretlerden ama sağırlar , körler . Gözlerimde birikmiş yaşlar, ellerim titriyor . Bir vakit sonra anlıyorum ben öylece bırakılmışım bu sokağa. Yabancı bir yerde terk edilmişim . Veda edememişim kimseye . Yüzümde o an hissediyorum derin bir izi , gözlerimde bir şeyler var biliyorum . Hayalkırıklığı. Koca bir hayalkırıklığı. Ellerim kirleniyor , yüzüm pislik içinde kalıyor . Üzerimde bulunan kıyafetler parçalanıyor . Kendime bile yabancı oluyorum . Geçiyorum bir ara sokağa çöküyorum öylece , ne ağlayabiliyorum ne de bir tepki verebiliyorum . Derin bir kırık hissediyorum bağrımda . Gıkım çıkmıyor. İşte ben hayatımda böyle bir yerdeyim . Herkes tanıdık ama yabancı gibi . Birileri var ama kimse yok gibi. Mühim değil sonuçta birileri yalnız olmak , itilmek ve unutulmak zorunda. Birileri bu rolde olmalı. Birileri bu rolü oynamalı.
Gözlerine her baktığımda, dünyadaki en güzel manzaraya şahit oluyorum. Seninle geçen her an, kalbimde yankılanan bir melodi gibi. Seninle gülmek, seninle ağlamak, her anı seninle paylaşmak, hayatın en büyük hediyesi. Seninle geçen zaman, bana kendimi en gerçek, en sevgi dolu haliyle hissettiriyor.
Seni seviyorum ve seninle geçirdiğim her saniye, bir ömür kadar değerli. 💜
Ağır şeyler yaşar acısını olmayacak şeylerden çıkarırım . Gözyaşım olacak yerde değilde en olmayacak yerde akar , çığlığımı duyulacak yerde değil de duyulmayacak yerde gökyüzüne bırakırım. Anı anda yaşayamayan , ne yaşadığını bile bilmeyen ruhu olmayan boş bir bedenim .