Tumgik
#cumhuriyet savcısı
meyuskartanesi · 22 days
Text
Tumblr media
410 notes · View notes
betondakicatlaklar · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
61 notes · View notes
sewalbas · 1 year
Text
Tumblr media
Yâr yine bana haram geceler….
5 notes · View notes
3lita · 1 year
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
thebyrttns · 1 year
Text
...
Tumblr media
4 notes · View notes
altinovaguncel · 1 year
Text
"Alçakça ifadeleri esefle kınıyoruz"
TBMM Başkanı Şentop’tan depremzedelere gelen yorumlara sert tepki: Alçakça ifadeleri esefle kınıyoruz TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nin, milletin yüksek demokratik olgunluğuyla bir bayram günü heyecanıyla gerçekleştiğini belirtti. Şentop depremzedelere gelen hakaretlere yönelik olarak “Deprem bölgesindeki gönlü yaralı kardeşlerimizin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
guzelhaber · 1 year
Text
Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, tarikattaki istismarı değerlendirdi: 'Delil karartma şüphesi var'
Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, tarikattaki istismarı değerlendirdi: ‘Delil karartma şüphesi var’
İsmailağa bağlantılı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi 6 yaşında evlendirdiği ve cinsel istismara uğramasına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüpheliler için tutuklama tedbiri uygulanmazken, ilk duruşma ise 5 ay sonraya, 22 Mayıs 2023’e verildi. Mahkemenin kararını eleştiren…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
veganlogicdinamo · 1 year
Text
ŞERİATÇILAR TBMM’DE GÜÇLENME HAZIRLIĞINDA
Cumhuriyet Devrimi, bu ülkede tam bağımsızlık için olduğu kadar, kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini sağlayan devrimdir!
İşte tam da bu nedenle tehlike çanları bu kez kulakları sağır edecek şekilde çalıyor., devrimin temeli sarsılmak isteniyor.
HÜDA PAR gibi parti programı ve seçim beyannamesi ile açıkça anayasaya aykırı bir oluşumun seçime katılması karşısında “yok mu bu devletin bir savcısı!” diyeceğim ama sorumun yanıtını da biliyorum.
İşin en trajik yanı da bu!
Ama şu da var...
“Görmedim, duymadım, söylemedim” diyerek kurtulabileceğiniz bir durum değildir bu. Şimdi susuyor olabilirsiniz ama duymadık diyemezsiniz, bilmiyorduk diyemezsiniz.
Gün gelecek devran dönecek ve herkes bir gün laik Cumhuriyete ve devrim kanunlarına ihanetinin bedelini hukuk devletinin tesis ettiği adalet önünde ödeyecektir.
Bu devrimi yıkamayacaksınız!
12 notes · View notes
judasizm1 · 1 year
Text
Tumblr media
Cevap: BOK VAR!
Sulu göz, senin kuyruk acın niye ki Anayasa'mıza aykırı konuşuyosun?!
Anayasa için "kutsal metinler değilllerdir" demişsin ki yine hata yapmışsın! Ülke adı altında "vatandaşlık" bağı ile bağlı herkes için kutsal metindir, bizi bir arada tutan ortak mutabakatımız ANAYASADIR! (Bu ülke derebeylik mi? Muz cumhuriyetimi ki kıçınızı kurtaracak kanunları çıkartıp ertesi günü yürürlüğe koyacaksınız? Sizin akp ile hep dirsek temasınız vardı, hem kendinizi hem de akpyi kurtarma çabanız da kelimenin tam anlamıyla sıçtınızın resmidir. Algı yaratma çabanız da işe yaramıyor artık. Bak kendi içinizden de isyanlar başaldı, kontrolü kaybettiniz.. Bittiniz siz.. Sizi, Yüce Divan'da göreceğiz..)
Bak, "kutsal metin"ler denen Kuran ile ilgili yatak arkadaşınız ne diyor! İyi dinle!
Şahsi çıkarlarınız için dini bile değiştirirsiniz siz! Sizi, bağımsız Yüce Türk Adaleti'ne bırakıyorum (umarım bir "Cumhuriyet Savcısı" kalmıştır.). Halkın karşısında hiçbir kimse duramamıştır, siz de duramazsınız.
.
Ey Milletim,
Hiçbir kimse size parmak sallayamadı, sallayamayaz! Size parmak sallayan onca devlet oldu ve kös kös "geldikleri gibi gittiler". Hatırlayın Kurtuluş Savaşı'mızı.. Bu toprakların sahibi olan vatandaşlarımıza parmak sallayanlar bilin ki Atatürk'ün kurduğu ülkenin vatandaşı değilllerdir, düşmanıdır.
Korkmayın!
Unutmayın!
Asla affetmeyin!
Bağımsız adalet ve hukuk düzeni için mücadele edin!
Bu ülkenin patronu, bu ülkenin öz vatandaşlarıdır!
Ve para için toprağınızı satmayın!
Hepimizi Anayasamız korur; hakkınızı arayın. Cumhuriyet sacıları ve hakimleri sizin için varlar, görevini yapmayanları şikayet edin!.
Uyan artık!
. .
Bugün korkarsan yarın senin de eline aynı Afrika'da yaptıkları gibi bir kitap tutuşturacaklar, ama asıl kaybettiğin ülken ve toprağın olacak!.. Uyaaannnn!...
.
Bilim, Akıl, Vicdan ve Sevgiyle kalın..
Not: Bu paylaşımı korkmadan beğenebilirsiniz, başınıza bir şey gelmez.. En azından cesaretliyseniz..
16 notes · View notes
seslimeram · 4 months
Text
Yarın İhtimali Kalır Mı?
Tumblr media
Zembereğinden boşalırcasına – kötülük temsili ile kuşatılıyor ülke. Erk, muktedir, iktidar siyasal istemi, figürünün tamamlayıcısı olagelen şiddet dozu günbegün arttırılırken nefret edimine kol kanat geren, ırkçı kümelenmesiyle birlikte bir kötülük temsili farazi değil ol marazi ülke gerçekliğini imliyor artık. Ekonomik, sosyal politik, güncel hayata doğrudan ve kesintisiz bir çökertme haline denek edilmiş insanların, o yoksunluk hallerinde bir de bütünüyle kimlikleri / inançlarına yönelik ayrımcılık ile kuşatılıyor olmasıdır meselesidir bu kötülük temsili. Genel geçer değil basbayağı tertipli bir düzen / nizam halinin içinde ol muktedirin aştık dediği ayrım, bir iktidar pratiğini somutlaştıran diğer kliklerin katkısıyla birlikte süreğen bir gerçekliğe / hakikate dönüştürülür. Cerahat nüfusu arttırıldıkça yıkımı peyderpey var edildikçe kötülük bir normatif kılınır. Tüm bu memleket profili yeniden ve yılmadan biçimlendirilirken kötülük bir sabit, nefret bir olgu, ayrımcılık merkez sağcılık için elzem bir tavra dönüştürülür. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız salgın güncesinden bu yana sürgit yeniden denenen bir pratik toplamında bu ülkenin ötekileri için hayat zindan kılınmaya çalışılır. Biyopolitik bir mezbaha haline dönüştürülen yerde öteki değil ol halk toplamının sahibi / vatanın gerçek sahibi olduğu söylenen kesimler de dahil hedefe açık bir halde konulur. Ne ki kimseler farkına varmaz.
Tümüyle kötülük sahiplenilirken ayrımcılığın kimleri nasıl kapsayacağından bahis hiç açılmaz. Lakin günbegün yaratılan iklimde bir gün o Türk, ertesi gün Suriyeli mülteci, bir başka gün Ermeni, beri gün Yahudi muhakkak ki o yıkıcı / kör karanlığı sabitleyici olan o nefrete yem edilir. Bunu iktidar söylemlerinin cafcaflı hallerindeki aştık / bitti bahsinin de tam da kıyısında biriken, faşist partinin pratikleriyle görebilmek zaten mümkündür. Hepsi bir, hep birden var edilen nefret söylemi o kötülük halini duraksamadan bir başkasına açık ve aleni ayrımcılığı imgeler. Aralıksız bir biçimde süre giden o hedefleme halinin başta ve kalıcı bir yıkıma önayak olmasının içler acısı pratikleriyle yaşam kuşatılır. Duraksama nedir bilinmeden imal edilen ayrımcılık hallerinin takvim yaprakları acıya çıkan bir ülke sınırlarında her günü nasıl da mahvettiği artık az çok belirginken halen bu inat, bu kör kör karanlıklara devam diyebilme cüretinin sorgulanması ne zamandır hangi zaman? Bitimsiz olagelen ayrıştırma, mamafih yenilenen ve sürgit devamlılığına çabalanan ötekileştirme hal ve istikametinde kime nasıl bir yer, nasıl bir yurt vaat edilebilir. Böyle bir sahnenin ol yurt olma ihtimali hala var mıdır?
Agos Gazetesinden aktaralım: “İstanbul Sarıyer Büyükdere'deki Santa Maria Kilisesi'ne pazar ayinine maskeli 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlendi.
Saldırıdan hemen sonra ajanslara yansıyan bilgilere göre maskeli iki kişi ayin sırasında kiliseye girerek ateş açtı. Kilisede bulunanlar, kendilerini korumak içini kendini yere attı.
Saldırıda ayine katılanlar arasında bulunan C.T. adlı kişi hayatını kaybetti.
Bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Emniyet güçleri, saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
Saldırı anına ilişkin görüntüler medyaya yansıdı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şu açıklamayı yaptı:
"Bugün Saat 11.40 sıralarında Sarıyer Büyükdere Mahallesinde bulunan Santa Maria Kilisesindeki ayin sırasında, ayine katılanlar içinde bulunan C.T. maskeli 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğramış ve maalesef hayatını kaybetmiştir.
Konuyla ilgi geniş çaplı soruşturma ve saldırganları yakalamak için çalışmalar başlatılmıştır.
Bu alçak saldırıyı şiddetle kınıyoruz."
Saldırıyı gerçekleştirdiği düşünülen kişilerin kameri görüntüler de basınla paylaşıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, saldırıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirterek "Olayın aydınlatılması için bir başsavcı vekili ve iki cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir" açıklamasında bulundu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından "Ayin sırasında bir vatandaşımıza yönelik silahlı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Güvenlik güçlerimiz konuyla ilgili geniş çaplı bir soruşturma yürütmektedir. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğine kast edenler, asla emellerine ulaşamayacaktır. " açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İstanbul Sarıyer’de Santa Maria Kilisesinde ayin sırasında bir şahsa yapılan silahlı saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor, hayatını kaybeden şahsın ailesine başsağlığı diliyoruz. Güvenlik güçlerimiz olayın aydınlatılması ve faillerin adalet önünde hesap vermesi için geniş çaplı bir soruşturma yürütmektedir." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu "Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi'nde yapılan pazar ayinine yönelik silahlı saldırıyı kınıyorum. Şehrimizin inanç mekanlarına saldırarak birliğimizi ve huzurumuzu bozmaya çalışanlara asla izin vermeyeceğiz" dedi.
İstanbul Valisi Davut Gül ise "Saldırı tek kişiye oldu, yaralanan yok" açıklamasında bulundu.
Davut Gül, "Hepimizin başı sağ olsun. 52 yaşında bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Polisimizin savcılığımızın araştırması devam ediyor. Yaralı yok, tek bir kişiye saldırı olmuş. İçeri girilmiş ve vefat eden kişiye saldırıda bulunulmuş. İçişleri Bakanlığımızın açıklaması olayın çerçevesini çiziyor. Paylaşılan diğer bilgilere itibar etmeyelim. Olay çok yeni. Herkes görevini yapıyor. Failler yakalanıp yargılanacak. Cumhurbaşkanımız olayı takip ediyor." açıklamasında bulundu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıyla ilgili Sarıyer Kaymakamı Ömer Kalaylı, Santa Maria İtalyan Kilisesi Rahibi Anton Bulai ve Polonya’nın İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Tüm cemaate başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, faillerin en kısa sürede yakalanması için gereken adımların atılmakta olduğunu ifade etti.
İstanbul Valisi Davut Gül "Saldırı tek kişiye oldu, yaralanan yok" dedi.
Saldırı anına ilişkin görüntüler medyaya yansıdı.
Ölen Tuncer Murat Cihan’in yeğeni Çağın Cihan, Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'a konuştu. Cihan “Kendisi amcam olur. Sadece oraya ziyarete geldi ve tesadüfen ona denk geldi. Sade masum biriydi ve kesinlikle masum bir kurbandı. Emekliydi, hafif zihinsel engelliydi. Son iki aydır da pazarları kiliseye gidip geliyordu" dedi.
Saldırıda ölen Cihan’ın dayısı Kazım Aydemir ise “Benimle birlikte kiliseye geliyordu. Cemaat tarafından çok sevilen biriydi. Boşu boşuna öldürdüler. Çok fazla üzgünüz” dedi”
Daha önce Bakırköy, Kuzguncuk Ermeni Kiliseleri’nde yaşatılanlarda olduğu gibi daha önce Gevriye Eğo’nun Merdin’de, Şimuni ve Hürmüz Diril’in kayıp / eksikli kılınan ol cinayetleri ve sonrasındaki muğlaklıktan haberdar olduğumuz bir tedirginlik haline yine esir edilir ülkedeki bir avuç Hristiyan yurttaş. Kötülüğü bir normatif kılanların aralıksız olarak nefreti yaygınlaştırma gayretine düşen, yazsak en az on parti, söylesek en azından milyonlarca insan tarafından desteklenen / yönlendirilen ocaklar, dernekler, siyasi denile gelirken bildiğiniz çeteleşmiş ari ırk sevdalısı zümreler vesaireler vesaireler etraflıca bu karanlığı yenilerken kim Tuncer Murat Cihan’ın hesabını verecektir sahi ama sahiden de! Düzeni var eden temsilin, bir yandan olayı gizlilik örtüsü ile kapatmaya teşne olması bir yandan da o salyalar saçarak nefretini kusmaya devam diyen yapıların üstün körü olayı, cinayeti (adı üstünde) geçiştirmeye çalıştığı zeminde kim güvende olabilir sahi ama sahi. Kolay lokma olarak tanımlanan, nasılsa kuşatıldıkları vakit teslim olacaklarına dair bir algı / olgu ekseninde hayatları gözetim ve denetime tabi kılınan insanların hakikatleri her ne olacaktır? İki zanlının kamu önüne alelacele çıkartılması sonrasında birliğimiz asla ve kata bozamayacaklar şablonu yeniden sakız edilirken o cinayetin faillerinin sırtları sahi ama sahiden de sıvazlanıp durulmamıştır diyebilir miyiz? Kolluk kuvvetinin bir var hep yok addedildiği bir sahneleme sonrasında kim nasıl güvende hissedebilir ki? Soruların ardılı sıra geldiği bir cinayet / tahakküm / yıkım girdabının ardından geriye kocaman bir boşluk kalıyor. İnsanların kimliklerinin, aidiyet ve inançlarının halen mesel teşkil edildiği bir yerde, hayatların biricikliği söz konusu edilmesin isteniyor. Kötülük temsili her yanı, her günü kuşatırken bunlar dert edilmesin isteniyor. Lafta değil doğrudan / sahiden bir yerin yaşamla bağları kopartılırken yarın her neyi getirecektir. Tümüyle bu girdap halinin içerisinde bir yarın ihtimali kalır mı? Bırakılmış mıdır.... Bir avuç kalakalan azınlıkların bu günlerdeki en büyük meselesi budur, bu kadardır. Bir yarın ihtimali söz konusu mudur.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Santa Maria Latin Katolik Kilisesi’nden – Dilara ŞENKAYA – Reuters
2 notes · View notes
baybaykus · 7 months
Text
Tumblr media
Film senaryosu değil Türkiye: Savcı, polis, imam, milletvekili herkes işin içinde...
İş insanı Fehmi Öztürk, 2014 yılında Fırat Muşlu ile ortaklık kurdu, 2017 yılında bu ortaklığa son vermek istedi. Ancak ortağı uzlaşmaya yanaşmadı.
Uzlaşma olmayınca eski AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in ve Süleymancılar cemaatinden bir imamın bulunduğu 5 kişilik bir heyet görüşme için Öztürk'ü çağırdı.
Silahlı adamlarının gölgesinde yapılan görüşmede, imzalatılan tarihsiz belgeler ve senetlerle Öztürk, 360 milyon dolar değerindeki kentsel dönüşüm ve AVM projesini devretmek zorunda kaldı.
Mal varlığı elinden giden Öztürk hakkını mahkemede aramaya karar verdi, devreye Süleyman Soylu’nun eniştesi Abdulkadir Işık girdi. Öztürk'e mali polislere 1.5 milyon para dağıtılarak davasının kapatılmak istendiğini, kendisinin bu işi çözebileceğini ancak paranın %10'unun gideceğini söyledi.
Bu görüşmeden kısa süre sonra Öztürk öldüresiye dövüldü. 7 saat süren ameliyat sonrası bir gözünde kalıcı görme kaybı oluştu.
Ancak iş burada bitmedi. Öztürk'ü darp eden Cem Özmüş Kartal'da uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Özmüş’ün öldürülmesine yardım eden İhsan Boyabat ise etkin pişmanlıktan yararlanmak için İstanbul Anadolu Adliyesi’ne giderken öldürüldü.
Malvarlığı elinden alınan Fehmi Öztürk hakkında dava sürerken, hazırlanan bilirkişi raporunun da sahte olduğu ortaya çıktı. Sahte bilirkişi raporunda imzası olduğu belirtilen Cumhuriyet Savcısı Erkal K. hakkında soruşturma açılması için HSK'ya dosya gönderildi.
Mahkeme, Özütürk’ün mal varlığının iadesine ve imzalatılan senetlerin geçerli olmadığına karar verdi. Ancak, beş kişilik heyet ve Fırat Muşlu bu kararı istinaf mahkemesine taşıdı.
(BirGün - İsmail Arı)
5 notes · View notes
meyuskartanesi · 1 year
Text
Tumblr media
577 notes · View notes
iskndrbrbr · 1 year
Text
Tumblr media
İstanbul Adalet Sarayı'ndaki makam odasında görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edilen Cumhuriyet Savcısı #MehmetSelimKiraz'ı vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.
7 notes · View notes
pazaryerigundem · 2 days
Text
Özgürlük balon uçurarak kutlandı
https://pazaryerigundem.com/haber/174384/ozgurluk-balon-ucurarak-kutlandi/
Özgürlük balon uçurarak kutlandı
Tumblr media
Nilüfer Belediyesi’nin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirdiği  “Artık Bağımlı Değilim Projesi”ne katılarak, başarıyla tamamlayan çocuklar, özgürlüklerini gökyüzüne balon uçurarak kutladı.
BURSA (İGFA) – Suça sürüklenen çocukların rehabilitasyonu ve tekrar suç işlemelerinin önlenmesi amacıyla Nilüfer Belediyesi ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü birlikte, 2023 yılı Haziran ayında “Artık Bağımlı Değilim Projesi” başlattı. Denetimli serbestlikten faydalanan 15-18 yaş arasındaki çocukların katıldığı projede Nilüfer Belediyesi Bağımlılıkla Mücadele Birimi, denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan ve madde kullanımı olan çocukların rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar yürüttü. Bu kapsamda bireysel mentörlük hizmeti ve psiko-sosyal danışmanlık hizmeti verilen çocukların, sorun çözme becerileri ve madde kullanımı ile baş edebilme stratejilerine yönelik becerileri gelişti. Kültürel geziler, tiyatro, ritim atölyesi gibi sosyal ve kültürel etkinliklerle boş zamanlarını yapılandıran çocuklar, alternatif yaşam becerilerini geliştirerek, madde kullanımından uzaklaştı.
Tumblr media
Yaklaşık bir yıllık sürecin ardından tamamlanan proje için Gölyazı Mahallesi’nde kapanış programı düzenlendi. Programa Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Tuncay Sümbül,  Denetimli Serbestlik Müdürü Cihat Çanak, Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Arslan, Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden Dr. Deniz Arıkan, Dr. Elif Soyer, kurum personelleri, Nilüfer Belediyesi Bağımlılıkla Mücadele Birimi çalışanları ve suça sürüklenen çocuklar ile aileleri katıldı.
Programda konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, madde kullanımı ve bağımlılığın başta gençler arasında olmak üzere herkesi etkileyebilen psikolojik, biyolojik ve sosyal boyutları olan bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Bu sorunla etkili mücadele edebilmek için, öncelikle kişi ve çevre bilincinin yükseltmenin önemini vurgulayan Şahin, “Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler olarak hepimize büyük görevler düşüyor. Bağımlılıkla mücadele eden bireylere destek olmak, rehabilitasyon süreçlerinde onlara yardımcı olmak ve toplumda yeniden yer bulmalarını sağlamak, toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
Konuşmanın ardından desteklerinden dolayı Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Tuncay Sümbül, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Okan Şahin’e; Denetimli Serbestlik Müdürü Cihat Çanak da Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Arslan’a suça sürüklenen çocukların yaptıkları Türk Bayrağı motifli filografi eserleri hediye etti. Konuklar da çocuklara Nilüfer Belediyesi’nin hediyelerini verdi. Kahvaltı sonrası balonlar eşliğinde kortej yapan katılımcılar, Gölyazı Köprüsü’ne yürüdü. Çocuklar,  köprü üzerine geldiklerinde de bağımlılıktan kurtulmanın ve özgürlüğün temsili olarak balonları gökyüzüne uçurdu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
karaca2508-blog · 2 months
Text
Zonguldak'ta maden ocağında elektrik çarpması sonucu 25 yaşındaki işçi yaşamını yitirdi.
Tumblr media
Zonguldak'ta özel maden ocağında elektrik çarpması sonucu yaşamını yitiren işçi, toprağa verildi. Dilaver Mahallesi Karamanya Sokak'ta özel maden ocağında çalışan Soner Korkut (25), elektrik akımına kapıldı. Yaralanan madenci, mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkarıldı. Êlektrik çarpması sonucu 25 yaşındaki işçi yaşamını yitirdi İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Korkut, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Bu arada Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim Adam ve Türkiye Taşkömürü Kurumu sözleşmeli sahalar başmühendisliği ekibi ile savcılık tarafından oluşturulan elektrik, maden mühendisi ve iş güvenliği uzmanının bulunduğu ekip, olay yerinde incelemelerde bulundu. Savcı Adam, işçi tulumu ve çizme giyip baret takarak teknik ekiple maden ocağına indi. Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morgundan yakınları tarafından alınan işçinin cenazesi, Çaycuma ilçesine bağlı Dağüstü köyündeki baba evine getirildi. Korkut için burada helallik alındı, Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Cenaze, Hatipler Camisi'nde kılınan namazın ardından köy mezarlığında toprağa verildi. Törene Korkut'un aile ve yakınlarının yanı sıra Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet Türkmen Köse ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir ile madenciler ve vatandaşlar katıldı. Zonguldak'ta yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Zonguldak ve çevresinde resmi kayıtlara göre 2013’den bu yana 52.118 iş kazası meydana gelmiş, 152 iş cinayeti yaşanmış, 514 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2022 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 7.795 olmuş, kayıp gün sayısı ise 105.286 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2022 yılında 14 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2022 yılında 38 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Zonguldak iş güvenliği analizi Read the full article
0 notes
thebyrttns · 1 year
Text
🖤
Tumblr media
1 note · View note